top of page

TOLTEK

  • Yazarın fotoğrafı: Senem Şahin
    Senem Şahin
  • 26 Eyl
  • 2 dakikada okunur

Kendinle anlaşma imzala ve gerçeği olumsuz bir şekilde çarpıtan düşüncelerini yok et! Toltek dört anlaşmayı uygulamak o kadar da zor gelmedi bana. Son zamanlarda özellikle fark ettim ki bunu yapıyorum. Geçmiş neyse odur, bitmiştir. Gelecek neyse odur, belirsizdir. Toltek anlaşmaları bize bütün bunları nasıl kontrol edebileceğimizi söylüyor. Toltekler savaşçı bir halk olarak biliniyor. Toltek felsefesini dünya ya yayan kişi ise yaşadığı ölüm ötesi deneyimi ile bütün yaşamı değişmiş olan Don Miquel Ruiz adlı bir beyin cerrahı.

Tolteklerin yolu bir din değil, nasıl mutlu olacağımızı gösteren bir öğreti. Çok basit 4 ana anlaşması var. Gerçekte olduğumuz kişi olarak, kendimizi başkalarının beklentilerinden kurtararak yapabileceğimiz.

1. anlaşma; sözcüklerinizi özenle seçin. Sözcüklerimiz hayatımızı şekillendiren en güçlü araç. Kendimize ya da başkalarına söylediğiniz her söz ya iyileştiriyor ya da yaralıyor. Sözcükleri dikkatle seçmek aslında yaşamı seçmektir.

2. anlaşma; Hiç bir şeyi kişisel algılama. Ölümün kıyısına geldiğin zaman yaşamın boyunca üstlendiğin kimlikleri, rolleri bırakıyorsun. Yaşam bir rüya ise eğer başkalarının söylediği ve yaptığı şeyler aslında onların kendi rüyası, benimle ilgili değil. Bunu idrak ettiğin zaman büyük bir özgürlük ve rahatlık hissediyorsun. Başkalarının yargılarından bağımsızlaşıyorsun. Yani herhangi bir şeyi kişisel algılamadığın zaman nefretten de suçluluktan da kurtuluyorsun

3. anlaşma; Varsayım yapma. Zihin sürekli olarak varsayımlar üretiyor. Ben kimim?, Benden beklenen ne? Doğru yapmadım, hata yaptığımı düşündü bence, beni sevmiyor, bana değer vermiyor... gibi. Bunlar zihnin yarattığı illüzyonlar. Bunu yapma ve açıkça sor, net ol, senaryolara hapsolma.

4. anlaşma; Her zaman elinden gelenin en iyisini yap. En iyisi her zaman koşullara göre değişiyor. Mükemmel olmak değil her an elinden geleni yapmak. Pişmanlık değil huzur istiyorsun çünkü. Günün sonunda kendini suçlamak yerine koşuluna göre elimden geleni yaptım diyebilmelisin.

Etrafımızdaki her şey ile uyumlu yaşayabilmenin yolu kendin ile uyumlu olmaktan geçiyor. Bu öğreti önce kendimize sonra da diğerlerine doğru yapabileceğiniz bir iyilik, iyi olma hali içeriyor.

Sevgiler.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Bıraktım...

Yüreğimde derin yaraları kanırtan, bahçe olmaktan çoktan çıkmış otlukta, ruhumu dinlendirdiğimi sanmayı bıraktım. Lütuf miktarınca...

 
 
 
Kekremsi Bir Eylül

Hafif buruk bir koku, hafif buruk bir tat, hüznün ayı, doğduğum ay...Nisan neşesi gibi değilsin Eylül, hiç havalanma. Yersiz yurtsuz...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page